Cildimizi Güneşten Nasıl Koruyabiliriz?
Güneş yüzünü gösterdiğinde bizleri evde tutabilene aşk olsun! Hele ki yaz ayları gelip havalar tamamen ısındığında plajlar, havuzlar ve sahiller en çok vakit geçirdiğimiz mekanlar. Güneş tepemizde parlarken boylu boyunca uzanıp, tüm bir yılın yorgunluğunu atarak dinlenmeye ya da denizde ve havuzda yüzerek serinlemeye hangi birimiz hayır diyebilir ki?
Yaz ayları eğlence, gezme ya da dinlenme için yılın en ideal zamanı olmasına rağmen gizli bir tehlike de söz konusu: Güneş ışınları! Güneşten yayılan UV ışınları özellikle cilt üzerinde birçok olumsuz değişikliğe yol açabiliyor. Kısa vadede kızarıklıklar, yanmalar ve su toplamaları; uzun vadede ise ince çizgiler ve lekeler güneş karşısında korunmasız kalan cildimizi bekleyen olumsuz durumlar.
Bir yandan yaz aylarının keyfini çıkarırken bir yandan da cildimizi korumak için dikkat edilmesi gereken birçok husus bulunuyor. Yaz aylarında güneş ve olumsuz etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri sizler için özetledik.
Cildimizi Güneşten Korumak İçin Hangi Saatlerde Dışarı Çıkmamalıyız?
Aslında güneş ışınları kış aylarında da cilt için risk oluşturuyor. Ancak yaz aylarında daha dik bir açıyla dünyaya gelmeye başlayan güneş ışınları bu riski en üst seviyeye taşıyor. Özellikle günün belirli saatleri bu bakımdan kesinlikle güneşe çıkılmaması gereken zaman aralıkları.
Peki hangi saatlerde güneşe çıkmamak gerekiyor? Aslında bu soruyu öğle vakitleri olarak kısaca cevaplandırabiliriz. 11.00 ve 16.00 saatleri arası güneş ışınlarının en dik konumda olduğu zamanlar. Bu saatler arasında olabildiğince güneşten kaçınmak ve güneş ışınlarından uzak korunaklı bir mekanda vakit geçirmek cilt görünümünün bozulmaması adına büyük önem taşıyor.
Güneşlenmek için ya da havuz ve denizin keyfini çıkarmak için sabah ve akşam saatleri günün en ideal zaman dilimi. Öğle saatlerinde mutlaka dışarıya çıkmanız gerekiyorsa gölgede durmaya ve direkt güneş ışınlarına maruz kalmamaya özen gösterebilirsiniz.
İnce ve açık renkli kıyafetler giymeniz de sizi güneşin olumsuz etkilerinden korumaya yardımcı oluyor. Şapka ve güneş gözlüğü ise yaz aylarında gerçekleştirdiğiniz kombinlerinizin vazgeçilmezi olmalı. Tüm bu önlemlerin yanı sıra en önemli tedbir tabii ki güneş koruyucu kullanmak!
Cildimizi Güneş Işınlarından Korumak İçin Hangi Önlemleri Almalıyız?
Cildi güneşin olumsuz etkiler yaratan ışınlarına karşı korumak denince akla ilk gelen güneş kremi çeşitleri oluyor. Aslında güneş kremleri güneş koruyucu türlerinden sadece biri. Güneş kremi haricinde güneş yağı ya da güneş losyonu gibi güneş ışınlarına karşı etkili koruma sağlayan güneş koruyucu çeşitleri de mevcut.
Güneş koruyucuları arasındaki fark genellikle uygulama ve cilt tipi konusunda kendini belli ediyor. Güneş kremleri daha yoğun ve kalın bir yapıya sahip olurken güneş losyonları daha hafif ve akışkan bir nitelikte oluyor. Tabii güneş kremlerinin yağ bazlı, losyonların ise su bazlı olduğunu atlamadan söylemek gerekiyor.
Krem ya da losyon arasındaki tercihinizi cilt tipinize göre gerçekleştirebilirsiniz. Yağlı bir cilt tipine sahipseniz su bazlı güneş losyonlarını, kuru bir cilt tipine sahipseniz yağ bazlı güneş kremlerini kullanabilirsiniz. Ancak bu konuda kesin bir ayrımdan söz etmenin mümkün olmadığını hatırlatmak isteriz. Yağlı ciltler de eğer cilt tipine uygun bir şekilde formüle edilmiş ise güneş kremi kullanabilir.
Krem, losyon ya da yağ olsun güneş koruyucuların en önemli özelliği güneş koruma faktörü yani SPF içermesi. Güneşten yayılan UVB ışınlarına karşı cildi koruyan SPF, cilt için adeta bir kalkan görevi üstleniyor. Böylelikle güneşten yayılan ışınları yansıtarak cilt tarafından absorbe edilmesini engelliyor.
SPF değeri ne kadar yüksek olursa bu koruma etkisi de o kadar artıyor. SPF içeren güneş koruyucuların yaz kış kullanılması gerektiğinden bahsetmiştik. Ancak söz konusu SPF değeri olduğunda mevsim şartlarına göre bir tercih gerçekleştirebilirsiniz.
Örneğin, SPF değeri 30 olan güneş koruyucuları kış aylarında kullanabilirsiniz. 50 faktör güneş kremi çeşitleri ise yaz ayları için tercih etmeniz gereken minimum koruma değeri olmalı. Dilerseniz SPF değeri daha yüksek güneş koruyucuları da yaz için cildinize uygulayabilirsiniz.
Bu konuda tercih yaparken çoğu zaman cilt tonu göz önünde bulunduruluyor. Açık tenliler güneşe karşı daha hassas olduğu için bu yöntem doğru olmakla beraber tercih aşamasında cildin güneşe karşı verdiği tepki süresi de önem kazanıyor. Güneşe çıktığınızda cildinizin ne kadarlık bir süre içerisinde kızarmaya başladığını gözlemleyerek sizin ve cildiniz için en doğru SPF değerini belirleyebilir, güneş koruyucu tercihinizi bu yönde gerçekleştirebilirsiniz.
Ancak SPF sadece güneşten yayılan UVB ışınlarına karşı koruma gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra UVA ışınlarına karşı filtreler sunan güneş koruyucular da seçmek büyük önem taşıyor.
Güneş koruyucu seçiminde son yıllarda öne çıkan bir başka unsur ise içeriklerinin doğallığı. Artık günümüzde bitkisel içeriklere sahip olan doğal güneş koruyucu çeşitlerini bulmak oldukça kolay. Fiziksel güneş koruyucu olarak da adlandırılan bu ürünler içeriklerinde bulunan ve her biri farklı bitkilerden elde edilen yağlarla üretiliyor.
Böylelikle doğallığı cilt bakımlarından güneş korumasına da taşıyan bitkisel yağlar aynı zamanda sahip oldukları yüksek vitamin ve mineral içeriklerle cildi korumanın yanı sıra nemlendirme ve besleme işlevlerini de yerine getiriyor.
En Doğal ve Temiz İçerikli Güneş Koruyucu Ürünler Nelerdir?
Bitkisel güneş kremi çeşitlerinde bitkilerden elde edilen doğal yağların yanı sıra çinko oksit gibi mineral filtreler de bulunuyor. Zaten etkili bir şekilde güneşten korunmayı sağlayan da doğal güneş kremi çeşitlerinde yer alan bu mineral filtreler oluyor.
Doğal içerikli güneş kremi çeşitlerinin bir diğer önemli özelliği ise sadece UVB değil, UVA ışınlarına karşı koruma da gerçekleştirmesi. Cildiniz için tam ve etkili bir koruma arıyorsanız bu bakımdan bitkisel içerikli doğal güneş koruyucularını tercih edebilirsiniz.
Güneş kremlerinin cilt tiplerine göre seçilmesi gerektiğinden bahsetmiştik. Doğal güneş kremleri bu konuda da avantaj sağlıyor. Bitkisel içerikli ürünleri yağlı ciltler için güneş kremi ya da kuru ciltler için güneş kremi olarak kullanabilirsiniz.
Bitkisel içerikli ürünler tüm ciltler için güneş kremi olarak oldukça ideal. İçeriğinde herhangi bir yabancı bileşen bulunmayan, sadece doğanın saflığını taşıyan bitkisel içerikli güneş koruyucular her türlü etkenden çok çabuk etkilenebilen tüm ciltlerin kullanabileceği ürünler arasında yer alıyor.
Bitkisel içerikli güneş koruyucular sunduğu kullanım kolaylığıyla da benzerleri arasından sıyrılarak ön plana çıkmayı başarıyor. Normalde güneş kremlerini nemlendirici gibi herhangi bir bakım ürününü kullanmadan ya da makyaj yapmadan önce cilde uygulamak gerekiyor. Bitkisel içerikli güneş koruyucuları makyaj yaptıktan sonra bile kullanmak mümkün.
Bu özelliğin temelinde bitkisel içerikli güneş koruyucuların cilt tarafından absorbe edilmeden cilt üzerinden etki göstermesi yatıyor. Dolayısıyla bu ürünleri her an her yerde cilde kolayca uygulamak mümkün oluyor. Sadece zaman içerisinde cilt üzerinden dökülebileceği için uygulamayı sıklıkla tekrarlamak gerekiyor.
Ancak bu durum diğer güneş koruyucular için de geçerli. Hangi ürünü kullanırsanız kullanın tam anlamıyla bir koruma için başta denizden ve havuzdan çıktıktan sonra olmak üzere güneş koruyucuları düzenli aralıklarla ihmal etmeden yenilemeniz gerekiyor.
Bitkisel içerikli güneş koruyucuların kullanım avantajlarından, nemlendirme ve besleme özelliklerinden ve etkin korumasından faydalanmak için Bade Natural 50 SPF Güneş Koruyucu Yüz ve Vücut Kremini kullanabilirsiniz.